6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerin sonucunda çok kayıp verdik ve her birimiz farklı şekillerde etkilendik. Yaşanılan bu doğal afet iş dünyasını, ekonomiyi, toplumu ve herkesin psikolojisini derinden etkiledi. Depremidirekt deneyimleyenlerin, sevdiklerini ve evlerini kaybedenlerin yanı sıra kişisel olarak deneyimlemese de tüm bunlara şahit olan bizler de etkilendik. Sevdiklerimizi ve evlerimizi kaybetmesek de bazılarımızın hayata bakış açısı değişti, güveni sarsıldı, dünyanın güvenli bir yer olduğu düşüncesini kaybetti, yaşamsal kaygıları ve korkuları tetiklendi. Hepimiz bir şeylerin yasını tutuyoruz ama farklı şiddette, hepimiz bir şeyleri anlamaya çalışıyoruz ama farklı şekilde. Bu süreci yaşayanlar, aynı zamanda devam eden hayata entegre olmak ve iş hayatının düzenine adapte olmak için çabalarken kurumlara da bunu gerçekleştirmek için önemli bir pay düşüyor.
Herkes acıyı ve yası farklı şekilde deneyimler ve travmaya farklı şekilde tepki verir. Henüz yaşanılan durum çok taze olduğundan ötürü, çalışanlarda şok ve kayba bağlı olarak ani davranışsal değişimler, aşırı yorgunluk, duygudurum dalgalanmaları ya da değişimleri, konsantrasyon ve dikkat dağınıklığı vb. durumlar gözlemlenebilir. Bu noktada;
● Yaşanılan anormal duruma verilen normal bir tepki sürecinde olunduğunun bilinmesi ve işyerinde; liderler, işverenler tarafından acıya alan açılması önemlidir.
● Herkesin farklı şekilde etkilendiği bu durumun işyerinde de her departman ve pozisyon tarafından konuşulup, görülüyor olması, ortak paylaşımlar yapılması aidiyet ve güven duygusunu arttırmasının yanı sıra destekleyici bir unsur olarak da sürece katkı sağlar. Bir travma ve/ veya kayıp sonrasında ‘’ bağ kurmak’’ iyileşme sürecinin en önemli unsurlardan birisidir ve her iki tarafın iyi oluşu açısından önemli bir rol oynar.
● Böyle dönemlerde ‘’Belirsizlik’’ daha fazla rahatsız edici olur ve kendimizi tehdit altındaymış gibi algılarız. Bu yüzden etkili iletişim kurmanın önemi bu noktada daha da artıyor. Çalışanların doğal afet sonrasındaki güncellenmesi veya değişiklikler hakkında bilgilendirilmesi ve kendilerinden nelerin beklendiği konusunda net rehberlik sağlanması önemlidir.
● Bilinen eski rutinlere ve çalışma düzenine direkt olarak tamamen dönülemeyeceğinin farkında olunması ve bunun için kurumun kendisine / çalışanlara vakit vermesi, fakat; rutinlerin ve çalışma düzeninin iyileşme sürecine uygun biçimde devam ettirilmesi önemlidir.
● Çalışanın hayata entegre olmak ve iş dünyasının daha az etkilenerek devam etmesi açısından; anlayış, kapsayıcılık, şefkat ve empatinin hakim olduğu liderlik özellikleri barındıran liderlerin ve kurum kültürünün var olması gereklidir.
● Rahat ve açık iletişim ile duyguların ifade edilebiliyor olmasıı ve bunun teşvik edilmesi önemlidir.
Kurumsal olarak iyileşme sürecindeki çalışanlarınıza destek olmak ve yeniden hayatın akışına entegre olabilmek için RNA Değişim Yönetimi olarak desteklerimizi sunmak için her zaman yanınızda olduğumuzu belirtmek isteriz.